Engelliler Haftası 10.05.2024 12 Mayıs 2024, 12:17
Çalışma Hayatında Aile Dostu Politikalar İçin
Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Engelliler Komisyonundan Çağrı
Biz SAHİM-SEN Engelliler Komisyonu olarak tüm engelli bireylerin ve ailelerinin insan haklarına erişimlerini sağlamak için mücadele etmek için kurulduk. Engelli bireylerin ve ailelerinin haklar konusunda bilinçlendirilmesi için çalışmalar yaparken engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılık ile mücadele ediyoruz. Türkiye’de engellilik hareketinin içinde aktif olarak var olan tek sendika olarak sorumluluklarımızın farkındayız. Kuşkusuz en önemli sorumluluğumuz taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasını sağlamak için baskı yapmak, uygulamayı izlemek ve elde ettiğimiz verileri BM Engelli Hakları Komitesine raporlamaktır.
Komisyon olarak 10-16 Mayıs Engelliler Haftasında Hükümetin, siyasi partilerin ve tüm kamuoyunun dikkatini; çalışma hayatına tutunmaya çalışan engelli ailelerinin sorunlarına dikkat çekiyoruz ve “Aile Dostu Politikalar”ın inşasını gündeme alıyoruz.
Biliyoruz: Engelli ailelerinin yaşadığı sorunları ve çözümleri biliyoruz. Özellikle engelli yakınının bakım sorumluluğunu alan kadınların istihdamdan uzaklaştığını, ekonomik ve sosyal sorunlarla birlikte fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları yaşadığını biliyoruz. Ne yazık ki ülkemizde, ailelerin yaşadıkları güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik politikalarda ciddi sorunlar var. Bu sorunların, engelli ailelerinin gereksinimlerinin ve önerilerinin dikkate alınarak çözülebileceğini biliyoruz. Ancak, hakkımızda alınan kararların, biz olmadan alındığına tanık oluyoruz. Oysa BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin en önemli vurgularından biri, karar süreçlerine; engellilerin, ailelerinin ve onları temsil eden örgütlerin katılımlarının sağlanmasının zorunlu olduğudur. Dolayısıyla, “katılım ilkesini dikkate almadan politika üretmeye çalışmak” siyasilere yönelttiğimiz eleştirilerin başında geliyor.
Engelliler Haftası için gündeme aldığımız Çalışma Hayatında Aile Dostu Politikalar, taraf olduğumuz Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın 27’nci maddesinde yer alan “Ailevi sorumlulukları olan çalışanların fırsat eşitliği ve eşit muamele görme hakkı” ile doğrudan ilişkilidir. Ailevi sorumlulukları olan ve çalışan ya da çalışmak isteyen herkesin, herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan ve ailevi sorumluluklarıyla çalışması arasında, olabildiğince, uyuşmazlık olmadan bunu gerçekleştirme hakkına sahip olduğunu garanti eden Avrupa Sosyal Şartı’na taraf olan Devlet; ailevi sorumlulukları olan kadın ve erkek çalışanlar ve bunlarla diğer çalışanlar arasında fırsat eşitliği ve eşit muamele görme hakkının etkili bir biçimde kullanılabilmesini sağlamak amacıyla aşağıdaki konularda uygun önlemleri almayı taahhüt etmiştir:
- Ailevi sorumlulukları olan çalışanların istihdam edilmesi ve istihdam edilmeye devam edilmesinin yanı sıra, bu sorumluluklar nedeniyle işten ayrılanların yeniden istihdam edilmesi.
- Çalışma koşulları ve sosyal güvenliğe ilişkin gereksinimlerinin dikkate alınması.
- Özellikle kreş hizmetleri ve diğer çocuk bakımı ile ilgili düzenlemeler olmak üzere, kamusal ya da özel hizmetleri geliştirmek ya da teşvik etmek.
- Her bir ebeveyne, süresi ve koşulları ulusal mevzuat, toplu sözleşmeler ya da uygulama tarafından belirlenecek, doğum izni sonrasındaki bir dönemde, çocuğa bakmak için aile izni verilmesi olanağını sağlamak.
- Bu tür ailevi sorumlulukların, geçerli bir işe son verme nedeni oluşturmamasını sağlamak.
Uluslararası Çalışma Örgütü’de (ILO), 2003 yılında yayımladığı “Engelliler İçin İnsana Yakışır İş: Küresel Kalkınma Gündeminde Hakların Geliştirilmesi Belgesi”nde açıkladığı “İşyerlerinde Engelliliği Yönetim Stratejisi”nin, engelli yakınına bakanları da kapsaması gerektiğini vurgulamıştır. ILO’nun, ailevi sorumlulukları olan çalışanlar hakkında bir sözleşme hazırlaması, bizlerin beklentileri arasındadır.
2013-2014 yılları arasında Genel Kurmay Başkanlığında yaptığımız çalışma ile TSK İzin Yönetmeliği’nde; günlük eğitim ve bakım izni ve TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nde; nöbet muafiyet hakkına yönelik değişikliklerin yapılmasını sağlamıştık. Öte yandan Türk Harb-İş Sendikası ile yaptığımız çalışma ile aynı haklardan, TSK’da çalışan işçilerin de yararlanmasını sağlamıştık. Biz, bu hakların, herkesin hakkı olması gerektiğine inanıyoruz.
30 Ocak 2010 tarihli “Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler” konulu Başbakanlık Genelgesi’nin 3’üncü maddesinde “Kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü olduğu özürlü aile bireyinin bakıma muhtaç olduğunun ilgili mevzuatına göre alınmış geçerli özürlü sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi kaydıyla bu durumdaki personele; özürlü aile ferdinin günlük bakımı için izin kullanımında gerekli kolaylık sağlanacak ve personel mesai saatleri dışındaki nöbet görevinden ve gece vardiyasından muaf tutulacaktır.” ifadeleri yer almış ancak Genelge sadece kamu çalışanlarını (kamu işçisi hariç) kapsamıştır. Aynı kurumda çalışan engelli çocuk babasının yararlandığı haklardan ne yazık ki kamu işçisi baba yararlanmamaktadır. Kaldı ki bu Genelgedeki günlük izin konusu, çoğunlukla idarecinin inisiyatifine kalmaktadır. Ailevi sorumluklar konusu, hiçbir kişinin inisiyatifine kalmadan yasal koruma altına alınmalıdır. Hem de hemen!
Şunu da ifade etmek gerekir ki; engelli yakını olan çalışanların, sorumlukları nedeniyle sıklıkla mobbinge uğradığı, ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığı ve kötü muamele gördüğü bir gerçektir. Onların yaşadığı “dolayısıyla ayrımcılık”tır ve BM Engelli Hakları Komitesinin dikkat çektiği; engelliliğe dayalı ayrımcılık türlerinden biridir. Örneğin; engelli yakını olan çalışanın sık sık izin almak zorunda kalması, çalışan yönelik önyargıları artırabilir. “Kadroyu boşuna dolduruyor, bizimle çalışmasın” cümlesi kurulabilir. “Engelli çocuğun var, emekli olmayı düşünmüyor musun”, “İstifa et çocuğuna bak” cümleleri kurulabilir. Nöbet hizmetlerinden muaf olma hakkı nedeniyle, çalışma ortamında “işe yaramayan çalışan” olarak görülebilir ve farklı bir muameleye ve farklı bir çalışma sistemine zorlanabilir. Tüm bunların, ayrımcılık olduğunu ve engelliliğe dayalı ayrımcılığın, Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nde ve Engelliler Hakkında Kanun’da yasaklandığını özellikle belirtmek gerekiyor. Bu durumla karşı karşıya kalanın çalışanın, ayrımcılık yasağı ihlali iddiası ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna başvuru hakkı doğacaktır.
Ailevi sorumluluklar; çalışma saatlerinin belirlenmesinde, görevlendirmelerde, yer değişikliklerinde ve tüm çalışma sisteminde dikkate alınmalı. Ve idareciler, bu taleplerle gelen çalışanın gereksinimlerine yönelik önlemleri, gecikmeden almalı. Danışmanlık verdiğimiz engelli çocuk ailelerinin, idarecilerden sıkça duyduğu cümle “Bana, istediğin hak için bir yasa getir” cümlesi oluyor. Buradan idarecilerin dikkatini; BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde geçen “Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.” cümlesine ve BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nde ve Engelliler Hakkında Kanun’da geçen “engelli çocuğun üstün yararı” ilkesine çekmek istiyorum. Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ne göre Devlet; engelli çocuklarla ilgili tüm eylemlerde çocuğun yüksek çıkarının gözetilmesine öncelik vermeyi taahhüt etmiştir. Dolayısıyla, çalışandan hakların yazılı olduğu bir yasa isterken ülkemizde kanun hükmünde olan sözleşmeleri dikkate almanız gerekiyor. Engelli çocuğu olan çalışan hakkında çalışma sistemine yönelik alınacak önlemler, engelli çocuğun üstün yararı ilkesi gereğidir. Gerekli önlemi almak yerine “sana bu hakkı tanırsak diğer çalışanlara haksızlık olur” cümlesini kuran idareciler için; Anayasa madde 10’da da geçtiği gibi; çocuklar ve engelliler için alınacak önlemlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacağını buraya yazalım. Ayrıca, engelli yakını olan çalışanların, haklarını talep etmeleri karşısında; idare tarafından mağdurlaştırılmasının da engelliliğe dayalı ayrımcılık sayılacağının bilinmesi gerekir. Örneğin; dilekçe yazarak gece vardiyasından muaf tutulmak isteyen engelli çocuk annesinin, çalıştığı yerin değiştirilmesi; ayrımcılık yasağının ihlali sayılacaktır
Biz Komisyon olarak Aile Dostu Politikaların inşası için; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ve tüm işçi ve memur sendikalarının dikkatini, aşağıdaki konulara çekmek istiyoruz.
- Engelli yakını olan tüm çalışanlar için; “günlük eğitim izni”, “günlük bakım izni” ve “nöbet muafiyeti” ve “vardiya düzenlenmesi” hakkının verilmesi için yasal düzenleme yapılması.
- İlköğretim çağına dek çocuğu olan çalışana tanınan yarım zamanlı çalışma hakkını memurlar bakımından uygulamaya konulması için özellikle sağlık çalışanlarını kapsam dışı bırakmayan Yönetmeliğin ivedilikle çıkartılması.
- Engelli çocuğu olan çalışana yaş sınırlaması olmadan yarım zamanlı çalışma hakkı verilmesi için yasal düzenleme yapılması.
- Engelli yakını olan çalışanların ayrımcılığa uğramalarını önlemek için; idarecilerin ve çalışma arkadaşlarının, engelli hakları konusunda bilinçlendirilmesine yönelik eğitimin, hizmet içi eğitim kapsamına alınması.
- Engelli yakını olan çalışanların, bireysel taleplerinin karşılanmasında idarecilerin, taraf olduğumuz sözleşmeleri dikkate almaları ve Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik metninde geçen “iyi idare ilkeleri”ne uymaları konularında tüm kurumlara yazı gönderilmesi.
Aile Dostu Politikaların, işçi memur ayrımı yapılmadan hayata geçirilmesi için; tüm sendikalara da çağrı yapıyoruz. Gelin hep birlikte; Hükümetin, TBMM’nin, siyasilerin ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekelim.
Son olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur ÖZDEMİR GÖKTAŞ’a bir mesaj iletmek istiyoruz. “Aile Dostu Politikaların inşası için en kısa zamanda engelli ailelerini, engellilik alanında faaliyet yürüten örgütleri ve memur ve işçi sendikalarını bir çalıştayda bir araya getirin. Bizleri; engelli çocuğu olup bu alanda çalışan anneleri bir araya getirin. Çalışmak için bir Komisyon kuralım. Aile Dostu Politikaları birlikte inşa edelim.”
Hatırlatma: Tüm sendikaları, engellilik hareketini güçlendirmek için kurduğumuz Engellilerin Haklarına Erişim Platformuna katılmaya davet ediyoruz. Platform ilk basın açıklamasını, Engelliler Haftası nedeniyle 14 Mayıs 2024 Salı günü 12.00-13.00 saatleri arasında TBMM önünde (Milli Egemenlik Parkı-TBMM Çankaya kapısı yanında- Atatürk Bulvarı üzerinde) yapacaktır. Engellileri ve engelli yakını olan aileleri; orada görmek istiyoruz.
Komisyon Başkanı SHU Ayşe SARI
DIĞER HABERLER
-
Basında Biz 26.08.2024
26 Ağustos 2024, 14:55 -
Basında Biz 11.07.2024
11 Temmuz 2024, 14:55 -
Basında Biz 01.07.2024
01 Temmuz 2024, 11:57 -
Basında Biz 06.06.2024
06 Haziran 2024, 08:50 -
Basında Biz 23.05.2024
23 Mayıs 2024, 23:50 -
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
19 Mayıs 2024, 19:02 -
Engelliler Haftası 10.05.2024
12 Mayıs 2024, 12:17 -
Engelli İstihdamını Güçlendirmek: İşbirlikçi Çözümler Çalıştayı
03 Nisan 2024, 08:59 -
Sahimsen 27.03.2024
27 Mart 2024, 23:14 -
Basında Biz 27.03.2024
27 Mart 2024, 23:09